Ruha Denemeler

Aynı anda cennet ve cehennem, bu dünya üzerinde... Sıcaktan nefes alamazken üşümek... Ölmek, yaşamak... İkisi arasında sıkışıp kalmak ve yaşayan ölü olmak... Tam anlamıyla bu. Galiba kabullenme zamanı... Bir peri gelir bulutların üstünde değil de cehennemin dibinde yanan çocuğa... Çocuk kendi fırtınasından o kadar korkar ki... Her şeyden soyutlanır. Herkesten... Sebebi geçmişin şimdiki zamanda yeniden vücut bulmasıdır muhtemelen. Elinde kalan son şeye karşı da inancını, umudunu yitirmeye başlar. Sonuç değişmez, hep boğulur. Ne yapacağını bilemez. Kaçabildiği yere kadar kaçar. Rüzgara karışır kaybolur, yağmur olur ağlar. Zaten az bulunduğu topraklarda kırıntısını bile bulamaz. Kendi çölünde seraplar görür, kanar. Kana kana kum içer. Kuruyup solar. Rüyalarında, hayallerinde mutludur belki. Bu yüzden uyur. Uyuyan güzel gibi, yüzyıllarca... Kitap olur, sonunu bilemez. Düşünemez. Kahraman olamaz. Sessiz kalır, pek bir şey anlatmaz. Neden anlatmadın diye sorgulamamak gerekir. Hem, çevresinde düşündüğünün tam aksini kanıtlayabilecek bir kişi bile yoktur ki. Yazmak daha kolaydır. Okuyan da anlamaz, bilmez. Bilse de ne yapabilir? Bilen ne yapabilmiş? Kendi varlığında yok olur, kimsenin ruhu duymaz.

Sonuç olarak inanmıyorum sevgili blog. Ama inanasım var. İnanmayacağım. Hayır, kesinlikle inanmayacağım.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Olası Sevgiliyle Yapılabilecek Olası Aktiviteler Listesi.

Ben Sana Nasıl Uyduysam...

İlk adım, ilk okul, ilk öpücük... Bir ilk!