Tırmanıyorum buzlarla kaplı bir dağa.. Tırmanıyorum..
Tırmanıyorum.. Her seferinde şiddetlenen rüzgarla, zirveye doğru tırmanıyorum, kayalara tutunarak buzlarla kaplı dağa.. Zirveye yaklaştıkça rüzgar daha da şiddetleniyor daha da, daha da.. Ve son kaya parçası.. Zirvede, manzarayı görmek için etrafıma bakınıyorum ama görülen tek şey bulutlar ve parlak güneş.. Yinede hayranlıkla izliyorum bu görüntüyü, bir an öyle bir dalıyorum ki tutunduğum taş parçasından kayıyor ellerim.. Şimdi aşağı doğru süzülüyorum, belimdeki ip kurtarıyor yaşamımı sadece.. Yere yakın bir mesafede ip kopuyor, ormanın içine düşüyorum.. Yorgunluğumu gidermek için bir ağaca yaslanıyorum, başımı yapraklara doğru kaldırıyorum.. Yaprakların dansı bana huzur veriyor, onları denizin dalgalarına benzetiyorum.. Bir iki kere gözlerimi kırpıştırdığımda, orman ve dağ yok oluyor.. Gökyüzü de.. Kendimi bir spor salonunda buluyorum, anlıyorum ki başından beri burdaymışım sadece hayalmiş hepsi.. Gördüğüm güneş, salonun ışıkları, rüzgar da klimaymış meğer.. Ormana dönmek istiyorum birden..
Gözlerimi kapatıyorum, hayal ediyorum ve zihnimi tamamen açık tutuyorum.. Gözlerimi açtığımda kendimi ormanda, ağaca yaslanmış buluyorum..
( Nisan 2010 / Okul ~ Edebiyat / Saat öğlen 3 suları.. :)
Gözlerimi kapatıyorum, hayal ediyorum ve zihnimi tamamen açık tutuyorum.. Gözlerimi açtığımda kendimi ormanda, ağaca yaslanmış buluyorum..
( Nisan 2010 / Okul ~ Edebiyat / Saat öğlen 3 suları.. :)
Yorumlar