Olamaz mı? Olabilir.
Hayat bazen garip oyunlar oynar ve sonrasında o kadar eğlenir ki gülmekten yerlere yatar. 15 milyonun içinde 15 milyon aramak! Bu ne ki? Aklın takıldığı şu son Eylül günleri ve akşamlarında... Şakır şakır yağmur yağarken, elinde siyah şemsiyesiyle "Sonbahar Pelerinli Kız" sahnede. Evet, kahverengi... Bir toka ile saçlarını tutturmuş -her zamanki "Siz İspanyol musunuz?"dan-. İçten içe kendini Mavi Peri'nin Storybrooke versiyonunun daha çirkini gibi hissediyor. Kahve Perisi... Havanın verdiği karamsarlığı saymazsak... Yağmur süzülüyor gökyüzünden. Yolda sakin sakin yürürken... Gözlerini kocaman açarak şaşkın bir bakışa şaşkın bir bakış atıyor: "Burada mı?" O gözleri nerede görse tanır. Her şey saniyelik... Arkasına dönüp bakıyor. Seslenmesine rağmen sesi ona geri dönüyor. Fakat önemli değil, umulmayan anda karşılaşmalar sevindirici... Geçmiş, şimdi film şeridi... Düşüncelere, hayallere... Tesadüfler siyaha beyaz gününüzde gökkuşağı oluşturabil...