Kayıtlar

Ağustos, 2014 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Ruha Denemeler

Aynı anda cennet ve cehennem, bu dünya üzerinde... Sıcaktan nefes alamazken üşümek... Ölmek, yaşamak... İkisi arasında sıkışıp kalmak ve yaşayan ölü olmak... Tam anlamıyla bu. Galiba kabullenme zamanı... Bir peri gelir bulutların üstünde değil de cehennemin dibinde yanan çocuğa... Çocuk kendi fırtınasından o kadar korkar ki... Her şeyden soyutlanır. Herkesten... Sebebi geçmişin şimdiki zamanda yeniden vücut bulmasıdır muhtemelen. Elinde kalan son şeye karşı da inancını, umudunu yitirmeye başlar. Sonuç değişmez, hep boğulur. Ne yapacağını bilemez. Kaçabildiği yere kadar kaçar. Rüzgara karışır kaybolur, yağmur olur ağlar. Zaten az bulunduğu topraklarda kırıntısını bile bulamaz. Kendi çölünde seraplar görür, kanar. Kana kana kum içer. Kuruyup solar. Rüyalarında, hayallerinde mutludur belki. Bu yüzden uyur. Uyuyan güzel gibi, yüzyıllarca... Kitap olur, sonunu bilemez. Düşünemez. Kahraman olamaz. Sessiz kalır, pek bir şey anlatmaz. Neden anlatmadın diye sorgulamamak gerekir. Hem, çevresinde...

Dalgaların İçinden...

Sanılanın aksine ben miniciğim... Tanımanız için nefesinizi tutup dibe dalmanızın şart olduğu... Kimsenin tam olarak kabuğunu kıramadığı... Bununla övünmem. Ara sıra kabuğunu azıcık açıp tuzlu suda boğulan saçma minicik işte... Kabuğumu kendim bile kıramam. Kalbim inci dolu, irili ufaklı ve renkli renkli... Bunların tamamını paylaşmak istememek bencilliğimden değil, yanlış anlaşılmasın. İncilerin değerini bilecek, anlayacak biri olduğuna inanmam ki... Buna rağmen incilerin çoğunu paylaştıklarım vardır. Bazılarıysa, tam bu değerde olacakken parçaladıklarım... Neden mi? Bazen hayal kırıklığı, bazen umudu kesmek, bazen de sadece boş yere... Aklındakini diline dökebilen minicik... Okyanusumda kaybolurum. Kendi kendimi bulamam, kimi nasıl arayayım? Güneşi suyun dibinden izlemek, dalgalar yüzünden her saniye yıldız kaydığını sanmak gibi... Ve bir dilek tutmak... Hiç görülmemiş derinliklere kadar giderim ve incilerimi tekrar kalbime dökerim, unutmamak adına. Sonra ayı izlemek için yapışır...