"Happily Ever After!"

"Gökyüzünün perdeleri açıl desem açılır mı? Masalların ülkesine sonbaharda kar yağar mı?" İnanır mısınız? Gökyüzüne bakıp çok açıl dedim. Yıldızlar parıldadı sadece. Sonra düşündüm, anladım. Yıldızlar beyaz. Kar gibi. Tane tane. Farklı farklı. Gökyüzündeki perde açıldığı an değil kapandığı an görüyoruz ama onları. Sonbaharda tadından yenmeyen bir söz bu, kulağımın bir köşesinde fısıldarım kendime. Benim masallarımın ülkesinde hep sonbahar bu yüzden. Her yer bembeyaz.

"Uyan uyan uykulardan, sonsuz sırlar arasından. Gökyüzünün kapısından, bana yıldız toplar mısın?" Kar tanelerimi tek tek toplayıp gökyüzünden düşmeden getirir misin bana? O tanelerin birine bile değmem ki ben. Bana getirene kadar sen onları, erirler yok olurlar. İstemezler beni, gökyüzüne ait onlar. Parıldamalılar.

"Rüzgarların tahtındasın..." Vay be bir de rüzgarın kralı olmuşsun. Kaf Dağı'nda yaşarmışsın diye duydum. Neresiymiş orası, İstanbul'da mıymış? Denizin en dibi mi, gökyüzünün en tepesi miymiş? Sahi, nerede bu Kaf Dağı acaba. Bulunmaz edilmez. Giden geri dönmez. Büyülü bir dağmış sanırsam, okuduğum masallar böyle der. Kendine çekermiş aşıkları, aşk yoluna düşenleri. Koşturur dururmuş, yolunu kaybetmelerini sağlarmış. Yıldızlar -o gökten yağan buz taneleri- mı yol gösteriyor acaba Mecnunlara? Yoksa daha da mı Mecnunlaştırıyor Leylaları...

Bu nasıl edebiyattır diye sorarlar insana. Saklayalım mı bu şarkıyı Kaf Dağında? Hep kulağımızın bir köşesinde birbirimize fısıldayalım mı? Tahtı paylaşalım mı? Belki o zaman sonbahar biter, ilkbahar gelir. Çiçekler açar, yıldızlar gökte asılı ateş böcekleri olur. Süslerler yine masallarımızın ülkesini.

"Happily ever after!" falan filan olur belki.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Olası Sevgiliyle Yapılabilecek Olası Aktiviteler Listesi.

Ben Sana Nasıl Uyduysam...

İlk adım, ilk okul, ilk öpücük... Bir ilk!